Bu Blogda Ara

12 Kasım 2016 Cumartesi

RÜŞTÜNE ERİNCE

DÜNKÜ GÜN
ERKEN

Henüz erkendi / Güneş doğarkendi. 
Elimdeki simide bakan kız beni düşündürdü. 
Sanki kendi de istiyormuş gibi geldi bana.
Gözgöze geldiğimizde gülümsedi de cılız bir heyecan kapladı içimi. 
Kız simitten istiyormuş gibi geldi bana. 
Elimde olanın mutluluk vermediğini olmayanların daha mutlu olduklarını şimdi daha iyi anlıyorum. 
Şimdiye dek yalnızlık çekmedim.  Başkalarının bakışları altında ezilmedim.  

Çocuk filizlenmiş gibi geldi bana.
Şimdi okuluna gidecek elif, be, te, se, cim...den başlayacak. 
İleride onu emsile ve avamil bekleyecek.
Para. 
Al şunu, diyorum küçük kıza.
Önce alıyor. 
Sonra da, hayır alamam, benim var diyor. 
Birkaç sene sonra ilk öğretimi bitirecek, diye bir duygu kaplıyor içimi. İleride de liseyi rüştüne erdikten sonra bitirecek ve on yedi yaşının çocuğu olacak diye düşünürken kızın arkamdan koşarak geldiğini görüyorum. Elindekini bana uzatıyor, alamam bunu diyor. 

-----

NOT
Piramitlerde bir taşın üzerine oturmuşlar. Öyle bir iki kişi de değil. Tam yedi arkadaşlarmış. Sonra azıklarını yemişler. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder