Bu Blogda Ara

7 Ağustos 2016 Pazar

26 NİSAN / YALÇIN ÖZALP

Cuma namazı çıkışında yalçın (Yalçın Özalp) hocayı görüyorum. Sormam gereken sorularımdan bazısını sormayı düşünüyorum.
Soruyorum da.

Hoca belediye başkan (Mustafa Poyraz ve yardımcısı  Cevdet)’ından yakınıyor. Ikisi de öğrencim, diyor. Başkan ve yardımcısı diye ekliyor sonra. Kitaplarına ambargo koymuşlar. 
Bastırmıyorlarmış. Nedeni bilinmez. Bilinmez çünkü nedenini sormadım. Sormak uygun da olmazdı. Taraflı davranıldığını vurguluyor. Önceleri de duymuştum, adı bir parka verilebilirdi. Verilebilirdi, diye geçiriyorum içimden. Onca park var, cadde var Maraş'ta. Onca insanın isimleri verildi buralara. Bunlardan biri de benim sık sık oturduğum, kitap okuduğum Dost Ozan parkı. Bu Parkı seviyorum. Dost ozan belediyeden emekli olmuş ve ölmüş. İsminin, yaşadığı evinin önündeki parka verilmesini sağlamış. Bu elbette güzel bir davranış, bunun tersi düşünülemezdi. Normal olmayan Doğukent'e onlarca park var. Bu parklarda birine, Doğukent'te yaşayan, Karacaoğlan’dan sonra yörenin büyük ozanlarından biri olan Yoksul (Durdu Yoksul) Ozan'ın adı Doğukent'teki parklardan birine verilebilirdi. Verilebilirdi değil, verilmeliydi.


http://sairlermaras2.blogspot.com.tr/2014/04/yalcin-ozalp-dr.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder