Bu Blogda Ara

6 Ocak 2012 Cuma

değirmen ve harman

  

19 Nisan / değirmen ve harman


Geçmiş gün. Hatırladıklarım gün ışığı gibi gözümün önünde değil. Ama hatırlamakta güçlük çekmiyorum. O gece geç vakitlerde çalışırken, ansiklopedide güzel bir atasözüne rastladım. Bu atasözü beni, hem duygulandırdı, hem güldürdü.

Çocukken büyüklerrim bana, nasihat (bu bir çeşit dersti) ederken kimi atasözlerinden örnekler verirdi. Verdiği örnekler arasında bu söz var mıydı acaba? Neticede, " oğul derdi bana; ataların boşa gitmiş sözleri yok. Hiçbir sözü boşa söylememişler, yıllarca pişirildikten sonra anlam kazanmış her atasözü. "

Sözü uzattım. Ansiklopedide rastladığım atasözünün vuku bulduğu mevkiyi hatırlamıyorum şimdi de. Yanlış anlaşılmasın, söz daha dün gibi aklımda. Harmanda yaba yiyen sıpa senesine kadar unutmaz. Acaba sözün vuku bulduğu yer, harman değil de değirmen miydi? Tercihim harmandan yana. Evet şimdi net biliyorum; bu yer, yani yaba; değirmende vurulmuş sıpaya.
Konuyu günler sonra bir dostuma açtım. Tebessüm etti arkadaşım. Evet dostum, dedi arkadaşım,kişi çocukken aldığını unutmaz. Ağaç yaşken eğilir. Hiçbir kötülük karşılıksız kalmaz.

Bu cevablardan son cümlenin, atasözünün anlamı olduğunu sanmıyorum. Peki arkadaşım neden söyledi?

Ona gücendim. Benim gücendiğimi anladı. Öyle bir ifade kullandı ki sanki ben şiddet yanlısıymışım.

Binlerce atasözü var. Neden bu atasözünü seçtim? Neden bu söz günlüklerime girebildi?

-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder