Bu Blogda Ara

30 Aralık 2011 Cuma

yağmur


 



Nisan Ayında Bir Gece


Hafif yağan bir yağmur var. Pencereden elimi uzattım. (Bu, benim huyumdur, güzel bir alışkanlık olduğunu sanıyorum.) Camı açınca ceketsiz bedenime bir soğuk hücum etti. Maksadım: Yağmur damlalarının elime düşmesiydi. Düştü de. Rahatladım. Bu hareketi bir sayfa Kur’an okumuş gibi değerli buluyorum. Doğrusunu, Bekir hocaya sorarım. Acaba yanlış mı biliyorum.

Derken yağmuru şiddetlenmiş buluyor ve mabede gitme isteğimden vaz geçiyorum.

K. Maraş’a yağmur düştüğünde, ben Çukurova’ yı düşünürüm. Adana’daki arkadaşıma telefon ederim. Oralara yağmasa aç kalacakmışız gibi gelir bana.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder