Bu Blogda Ara

29 Mart 2015 Pazar

DERSE GİDİYORUZ


19 Mart 2015

gece

Emekli vaiz İrfan hocaya derse gidiyoruz.
Hoca, bazı ayetleri ibret olunacak  örneklerle açıklıyor: "Bir zamanlar bahçedeki ağaç karıncaların istilasına uğradı. Nasıl önleri diye düşündük. Ağacın gövdesine yirmi santim eninde gliserin sürmek en iyisi dedi bilir kişiler. Öyle de yaptık. Gördük ki;  karıncalar bu engeli aşmak için  mercimek büyüklüğünde elli kadar taş getirerek yağın üzerine yol yapmışlar." diyor  hocam.  Selim'in  ortaya attığı sav da daha ibret verici: "Bir belgeselde izdedim. Karşıya geçmek için, ırmak üzerine köprü oluşturuyorlar."

---------

20 Mart 2015

Hasan Çanakkale'den döndü.
Gezinin iyi geçtiğini söylüyor.
Gezisini anlatınca gözlerimde çok şey canlandı. Gençliğimde gittiğim Çanakkale. Yirmi beş yaşlarındaydım. Yine 18 Mart'tı o sene. Çanakkale'nin kurtuluşu. Bir cuma günüydü. Feribotla karşıya geçirdiler. Savaşın olduğu yerleri gezmekti maksadımız.  Kırk kadar genç arkadaşımla Ecabat'ta Cuma namazı kıldık. Bizimle aynı feribottaki gaziler de namaz kılmak için oturdular caminin avlusuna. Bir gaziyi arkadaşına müdahale ederken gördüm: "Abdestsiz cuma namazı kılınmaz." diyordu arkadaşına. Belli arkadaşı, diğerleri kılıyor diye kendi de arkadaşlarına uymak istemiş. Sanırım, o gaziler gerçek gazilerdi. Yani savaşta çarpışmışlardı demek istedim "gerçek" sözünü kullanmakla. Ya da, dedelerimiz Çanakkale'yi kurtardılar,  ama kimi insanımız; "abdestsiz  namazın olmayacağını"  bilmeyecek derecede cahiller. Dedelerimizin ayak izlerini takip ede ede ilerledik. Orada bir müzeye girdiğimizi hatırlıyorum. Beni hayrete düşürenler arasında, iki merminin havada çarpışmasıydı.İlgimi çekenler arasında: Nişanlıları savaşta ölen yabancı kızların gönderdikleri mektuplar. Bu mektuplar sahiplerine ne zaman ulaşacaklar? Ahrette derim sonra. Bu, böyle olacak, doğru da ya o gençlerin bizim ülkemizde ne işleri vardı? İğneden ipliğe her şey  sorulmayacak mı Ahrette?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder