19 nisan 2009
Alirıza, kardeşi Mustafa, Turan, Aziz ve ben varız arabada. Yönümüz, 45 km. uzaktaki Beşen köyüne doğru. Önceleri daha yakınmış. Baraj (Ayvalı) nedeniyle yol uzamış.
KUŞLUK / ÇATALOLUK
Buraya önce de geldim. Su, ne bu kadar fazla idi, buralar, ne de bu kadar güzeldi. Sular oluklardan fışkırıyor. Önceki gelişlerimde yazdı. Olukların suları ancak şimdinin yarısı kadardı.
ÖĞLE ÖNCESİ
Alirıza köyün eski okulunu gösteriyor. 1936 yılında öğrenime başlamış.
Mustafa atılıyor: Nicelerini bağrından çıkardı, diyor. Avukatlar, savcılar, doktorlar ve öğretim görevlileri… Ama şimdilerde yorulunca dinmeye çekildi, diye ekliyor.
İlerideki tepelerde bazı villalar görüyoruz. Bu villalar kökönü unutmayanlarınmış.
ÖĞLE
Uzaklarda birini görüyoruz. Halkçı, diyor arkadaşım. Sırtını tepeye dayamış bir ‘hu’ var. Yağmur yağdığında Halkçı, bunun içinde korunurmuş.
Halkçı'nın yanına varıyoruz. Bizi, gülerek karşılıyor. İşçisi elma ağacının başında. “Fazla budama” diyor ona. 450 elma ağacı varmış. Ayrılıyoruz.
ÖĞLE SONRASI
Hatırlarım. Önceleri Beşen’li birinin (şehirde) kiracısı olmuştum. Evsahibi Ali amca ve 80 yaşındaki karısı da okur yazardı.
İki dönem bu köyde muhtarlık yapan arkadaşım Ahmet Fırtına bu köy için çalıştığı köyün güzelliğinden belli.
Ziya: Genç biri. Otuz yaşlarında. Traktörle geldi. Gelişi ansızın oldu. Nerede var, nerede yok, derler ya. Akrabası Alirıza’ya doğru yöneldi ilkin. Gülümsedi ve sonra da hepimizi selamladı.
İçinde bulunduğumuz arazi hazine malıymış. Bazı yerlerini Ziya’nın dayısı sahiplenmiş. Ormana yakın yerlerine de Ziya, ileride kiraz ağacı aşılanacak ağaçlardan dikmiş.
Ziya’nın asıl arazisi ileride. Devlet Su İşleri, gölet yapmak üzere arazisinden toprak almış. Çünkü arazisi killi topraktan müteşekkilmiş. Arazi 4/5 metre oyulunca tarıma elverişli güzel toprak çıkmış. Ziya burada tarım yapıyormuş. Ayrıca killi toprağını iyi bir fiyata satmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder