Bu Blogda Ara

29 Aralık 2011 Perşembe

İNSANLAR BİR TUHAF


 




25 NİSAN

Arkadaşım inanması güç, ama gerçek olan, yani olmuş bir olay anlattı.
Bir gün apartman yöneticisi Siteye kendi kapıcısını şikayete geliyor.
Suçu nedir kapıcının diye soruluyor Site görevlisi.
Çimleri sulamadı, diye cevap veriyor yönetici.
Ama belirlenen bir takvim var, diyor Site görevlisi.

*

Araştırılıyor.
Belirlenen saatın dışında sulamasını istiyormuş yönetici.
Hayır, demiş kapıcı, bu saatte sulayamam.
Neden? demiş yönetici.
Çünkü bu saatte yukarıda bulunan kapıcı arkadaşların sulama hakkı.
Benim emrime nazaran mı? demiş yönetici.
Evet sulayamam, arkadaşlara su çıkmaz.
Yönetici, başına kendi gibi düşünen birkaç kişi topluyor.
Maneviyatı yüksek yönetici kapıcıya soruyor:
Gökten ayet gelse de mi sulaman.
Evet, diyor kapıcı.

*

Bu soruya kapıcı saflığı nedeniyle cevap veriyor. Ama maneviyatı yüksek bilinen yönetici bence böyle bir soruyu sorma hakkı yok.
Yönetici ve yandaşları siteye geliyorlar. Site Yönetimi ile kapıcıyı asmak (!) için toplanıyorlar. Kapıcı çağrılıyor. Şimdi, kapıcı sanık olarak dinlenecek. Davalılar (yönetici ve arkadaşları) gayet rahatlar. Karşıda Site Yönetim Kurulu. Neticede yönetici ve adamları kapıcıyı suçlu ilan etmeyi başarıyorlar.
Kapıcı üzgün. İçinde taşıdığı haksızlığı hazmetmek zor. Kapıdan geri dönüyor.
Site yönetimine hitaben, (yönetici ve adamlarını) göstererek; “Bunların işi gücü, parka otururlar, akşama kadar sizi çekiştirirler.” diyor.
Kim haklı?

-------------------------------------

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder